Mutlaka Tanımanız Gereken 5 Kadın Bilimci

Günümüzde bilim ve teknoloji alanlarında çalışmalar yapan cesur ve zeki kadınlar var. Geçmişte büyük engelleri aşarak dünyayı değiştiren kadınların yolunda büyük başarılara imza atıyorlar. Kadın Tarihi Ay’ı için dünyayı değiştiren kadın bilimcilerden birkaçını tanıyalım:

Maria Sibylla Merian

Maria Sibylla Merian (1647-1717), kendi ve ailesinin geçimini zengin Alman ailelerinin çocuklarına çizim dersleri vererek sağlıyordu. Bu sayede zengin Alman ailelerinin bahçelerine ve bahçedeki böceklere erişim imkanı buluyordu. İki ciltten oluşan ilk kitabında tırtıllarla ilgili bilimsel incelemelerinin raporlarını paylaştı ve böceklerin çamurdan kendiliğinden çıktıkları inanışının doğru olmadığını kanıtladı. Birkaç yıl sonra, kızını Surinam’a götürebilmek için kendi yapmış olduğu 255 resmi sattı ve orada vahşi hayatı beraber inceleme imkanı buldular, hem de Charles Darwin fikirlerini ortaya atmadan 150 yıl önce!

Mary G. Ross

Cherokee Chief (kabile lideri) John Ross’un torununun kızı olan Mary G. Ross (1908-2008), buhran döneminde liselerde fen ve matematik öğretmenliği yapıyordu. II. Dünya Savaşı sırasında Lockheed Uçak Şirketi’nde işe başladı. Erkeklerin çoğu savaş için askerde olduklarından sadece kadınları işe alıyordu. Çok geçmeden gelişmiş ve gizli projeler yürüten Skunk Works’te çalışmaya başladı. Füze savunma sistemi tasarladıktan sonra, Apollo uzay programında kullanılan roketlerle ilgili çalışmalar yürüttü. Mars ve Venüs’e uzay yolculuklarıyla ilgili yazdığı NASA Gezegen Yolculukları rehberi ise yürüttüğü en büyük projelerden biriydi.

Chien-Shiung Wu

“Çinli Madame Curie” olarak bilinen Chien-Shiung Wu (1912-1997) okul hayatına Çin’de fizik okuyarak başladı. Daha sonra Amerika’ya taşındı, ve ayağına gelen Michigan Üniversitesi’nde okuma fırsatını, o dönem kadınların okulun ön girişini kullanması yasak olduğu için reddetti. Doktorasını Caltech’de yaptıktan sonra Princeton ve Columbia tarafından işe alındı ve arızalanan nükleer reaktör tamiri konusunda çalışmalar yürüttü. İki fizikçiyle ortak çalışmaları sonucunda Nobel Ödülü’nü aldı, projede yer aldığı halde ödülde adı geçmedi. Zaman ilerledikçe politikada, özellikle de cinsiyet ayrımcılığı konusunda boy gösterdi. MIT’de verdiği bir konferans sırasında şu sözleri söyledi: “Merak ediyorum… acaba atomların, çekirdeklerin, matematik sembollerinin veya DNA moleküllerinin kadın veya erkek olmakla ilgili bir tercihleri var mıdır?”

Hedy Lamarr

Çoğu kişi tarafından film yıldızı olarak bilinen Hedy Lamarr (1914-2000), 30’lu ve 40’lı yıllarda beyaz perdede boy gösterse de bu hikayesinin sadece bir kısmı… Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Viyana’da doğdu, annesinin Avusturya’dan kaçmasına yardım etti. Silah tüccarlığı yapan bir adamla yaptığı kısa süren, mutsuz evliliğinden sonra Louis Mayer tarafından keşfedildi. Louis Mayer onu Hollywood’a götürdü ve kendisine “Dünya’nın en güzel kadını” ünvanını verdi. Kendisine verilen rollerden memnun olmayan Lamarr, boş zamanlarını keşif yaparak değerlendirdi. 1941 yılında denizaltılarla ilgili geliştirdiği teknoloji günümüzde halen Bluetooth için kullanılıyor.

Erna Hoover

91 yaşındaki Erna Hoover (1926), küçük bir kızken Marie Curie’nin biyografisini okuduğunda bilim insanı olmak istediğine karar verdi, fakat bu karar üniversitede ortaçağ felsefe ve tarihi okumasına engel olmadı. Birkaç yıl felsefe hocalığı yaptıktan sonra Bell Labs’de işe başladı. İkinci doğumu sonrası hastanede iyileşirken, aklına telefon santrallerinin bilgisayar bağlantılı çalışmasıyla ilgili bir fikir geldi. Böylece kimse santralde telefona bağlanmak için saatlerce sıra beklemeyecekti. Geliştirdiği teknolojinin patentini aldı ve aynı teknoloji bu gün halen kullanılıyor.

Melinda Gates'in yazısından çeviridir.

Orjinali için tıklayın.