#birdahadüşün

#birdahadüşün 2015-2016 eğitim yılında Rayka Kumru tarafından yürütülen 8 haftalık Toplum ve Cinsellik Atölyesi katılımcılarının ortak emeği ile ortaya çıkan üniversite öğrencilerinin, üniversite öğrencilerine yönelik hazırladığı bir sosyal medya kampanyasıdır. Üniversiteli gençlerin birbirlerine söyledikleri cümleleri sorgulamaları, cinsiyetçi, ayrımcı, ve cinsel şiddet diline katkı sağlayan söylemlerin farkına varmalarını amaçlamaktadır.

Kampüste, sokakta, yurtta, kantinde, toplu taşımada, mağazada, doktorda... Bir daha düşünülmesi gerektiğini düşündüğün bir söz ile karşılaşıyorsan, bu sözü senin için ne anlama geldiğini açıklayan kısa bir yazı ile bizimle paylaş, seninle beraber herkes #birdahadüşün-sün

Kampanyamızı sosyal medya hesaplarında paylaşmak istiyorsan, görselleri ve açıklamaları bu sayfadan ya da buradan indirebilirsin. İstersen kendi yorumlamanla da paylaşabilirsin. Cümleni açıklaması ile birlikte info@raykakumru.com'a iletebilirsin. İsminin katkı sağlayanlara eklenmesini istiyorsan, ismini de eklemeyi unutma!

Atölye katılımcıları:

İrem Bostan, Gülsüme Erman, Selenay Yücel, Begüm Demir, Ilgın Güçlü, Görkem Polat, Eda Kaplan, Elif Ağar, Seda Özdemir, Begüm Öztürk, Işıl Kurtaran, Büşra Sümengen, Sema Rupiç Sancaklı, Elif Sarı, Gizem Akgül, Ayşenur Çinkılıç, Gamze Uzunorman, Rayka Kumru

Herhangi bir cinsel temastan önce ve sırasında (öpüşmek, elele tutuşmak, sarılmak, soyunmak, cinsel ilişki, vs.) "hayır"ın duyulmamış olması o davranışın onaylandığı anlamına gelmez. Evet, evet demektir. Hayır hayır demektir. Sessizlik de, "evet" olunduğundan emin olununcaya kadar "hayır" demektir. Harekete geçmeden, varsayımlarda boğulmadan #birdahadüşün.	Artık adını koyalım: Sevgililerin ilişkilerinde bir müddet sonra ‘ne zaman evleneceğiz’, ‘kaç zaman oldu’, ‘artık adını koyalım’, gibi söylemleri, kişileri istemedikleri kararları vermeye itebilir, çaresiz ve tehdit altında hissettirebilir. Baskı kurmadan, sıkıştırmadan, zorlamadan önce #birdahadüşün.	Evde oturan bir kadına namuslu, eğlenmeyi seven bir kadına ise namussuz etiketi yapıştırılmış olmaktadır bu söylemle. Bu söylemlerle birlikte bir kadın etiketlenmemek adına özgürlükleri kısıtlayabilir Bu aynı zamanda ilişkilerde ve evlilikte çiftlerin de isteklerini yerine getirememelerine sebep olur. Yol ayrımına gelmeden #birdahadüşün, her zaman alternatif yollar bulunabilir! Hem evlenmek hem eğlenmek mümkündür... Ya da eğlenerek evlenmek, evlenmeden eğlenmek...
Kadın-kız, kullanılmış-kullanılmamış, veren-vermeyen gibi kavramların ötesine gidemeyen, kadını bir mal gibi "kontağı çevrilmemiş araba" olarak sıfatlandıran zihniyetin söylediği bir tabirdir. Benzetmeler bol, ama hangisini kullanacağını seçmeden önce #birdahadüşün.		Yolda yalnız başına yürüyen bir insana, sanki gideceği yere yürüyerek ve tek başına varamazmış, ya da olduğu yerde olmamalıymışcasına teklifte bulunmak ya da sarkıntılık etmek için söylenilen tabirdir. Halbuki her şey gayet yolundadır, olmasaydı yürüyor olmazdı zaten. Kadın başıma olmaktan korkmam gerekir gibi sormadan önce, #birdahadüşün.
Çalışmak da çalışmamak da bireyin kendi kararına kalmıştır. Emek emektir! ’Mezun olunca çalışacak mısın?’ sorusu ise genellikle kadınların evlendikten sonra çalışmayacağını, ya da çalışamayacağını ima etmek için kurulan bir soru cümlesidir. Çalışıp çalışmamanın ötesinde, neyi ima ediyor olabileceğini #birdahadüşün.		Dişi olana biyolojik olarak verilen, ya da kendini öyle hissedene aslında verilen isimdir ‘Kadın’. Bunun yaş, bekaret, statü ya da cinsiyet kimliği haricinde bir şeyle alakası yoktur. Cinsel deneyimin varlığı ya da yokluğu değildir bunu beliryen, hissiyattır! Kadın kadındır! Kelimeler güçlüdür, yetişkin bir kadına ‘kız’ demek, hem özele müdahale hem de onu çocuk vari görmek anlamına da gelebilir. Kelimelerini seçmeden #birdahadüşün!
Çeyizini yapmaya başla: Toplumumuzdaki erken evlenme kültürü nedeniyle, üniversitede okuyan gençlerin özellikle son döneme yaklaşmalarıyla birlikte etraftan gelen baskı… Sanki herkesin belli bir yaşta evlenmesi gerekiyormuş gibi bunu sürekli dile dökmeden #birdahadüşün. Hedef evlilik mi o kişi için?	Günlük hayatta, sosyal ilişkilerimizde erkeklerin ağlayamayacağı, erkeklerin duygularının pek olmadığı yönündeki yargıları çok sık görürüz. Yürüyüş biçimleri de buna dahil. Kıvırtmak kadına mahsus bir davranış olarak görülür, yani erkeklere ‘kadın gibi’ yapma diyerek de onlara hakaret edilir. Kadınlık hakaret konusu olmadığı gibi, kıvırtmak erkeklere çok yakışır, özellikle de dans pistinde! Davranışlara cinsiyet anlamı yüklemeden önce #birdahadüşün.