top of page

Ev işlerini bölüşen çiftlerin daha tatmin edici seks yaşantıları oluyor



Bu araştırmanın verileri Kuzey Amerika kaynaklı olmasında rağmen, Türkiye’de de çiftleri arasındaki ev işleri dengesizliği göz önünde bulundurulduğunda kısmen toplumumuza uyarlanabilir. Kültürel, ekonomik ve aile yapısındaki farklılıklar olduğu göz ardı edilemez.

90’lı yıllara kadar ev işlerini bölüşen çiftlerin seks yapma sıklığı ve aldıkları haz diğerlerine oranla daha düşüktü. Bugün ise ev işlerini bölüşen çiftlerin seks yapma sıklığı ve haz duyumları diğerlerine göre çok daha yüksek. Yapılan “Çiftler Arası Ev İşlerinin Bölünmesi ve Cinsel İlişki: Yeniden İnceleme” isimli yeni bir araştırma heteroseksüel evliliklerde 3 türü inceledi: Geleneksel (ev işlerinin 65%’i veya daha fazlası kadın tarafından yapılıyor.), Eşitlikçi (ev işlerinin 35%-65%’ini erkek yapıyor.), Geleneksel Zıttı (ev işlerinin 65%’i veya daha fazlası erkek tarafından yapılıyor.)

Geçmişte geleneksel rollerin cinsel ilişki açısından tetikleyici olduğu söyleniyordu. Üstlenilen feminen veya maskülen rol farkında olmadan cinsel çekicilik uyandırıyordu. Artık öyle değil. Bugün insanlar “eşitlik erotizmi”nden hoşlanıyorlar, yani eşitlikçi yaklaşım eskiden cinselliğe bir engel olarak görülüse de bu tarz yaklaşımların artık cinsel hayatı desteklediği bile söylenebilir. Eşitlikçi çiftlerin ayda ortalama 6.8 kez seks yaptıkları biliniyor. Bu sayı geleneksel çiftlerden 0.5 kat yüksekken, geleneksel zıttı çiflerle karşılaştırıldığında ise eşitlikçi çiftlerin cinsel ilişki sayısının 2 kat daha yüksek olduğunu söylemek mümkün. Bu sonuçlar değerlendirildiğinde eşitlikçi çiftlerin diğerlerine oranla en ideal tür olduklarını söylemek yanlış olmaz.

Daha önceki ev işlerini bölüşmenin seks hayatına zarar verdiğini iddia eden araştırmalar 1980-90’lı yıllara ait verileri kullandılar. O tarihlerden beri ev işleri dağılımı ve sorumluluklarına bakış açısı bir hayli değişmiş durumda. Tam aksine günümüzde ilişkilerin kalite ve istikrarı, yapılan iş bölümü ve eşitlik hissiyatıyla doğru orantılı. Hatta artık çiftler arası eşitsizliğin ilişkilere zarar verdiğini bile söyleyebiliriz. İşlerin yoğunluğu bir çiftten diğerine değişebileceği gibi eşitlik algısının da değişik olması mümkün. Bu durumda çift birbirini anlamaya gayret ettiği, ihtiyacı olduğunda sormayı bildiği ve dengeyi kurmaya yönelik hareket ettiği sürece olası sorunların üstesinden gelmek mümkün.


Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
bottom of page