top of page

Olimpiyat Kasabasından 9 Seks Gerçeği


Teknolojinin nimetleri...

Atletler diğer atletlerle tanışmak için Tinder veya başka uygulamalar kullanıyor: Tinder’dan alınan veriler, bu sene Rio’nun ev sahipliği yaptığı olimpiyatların başladığından beri olimpiyat kasabası ve çevresindeki profil eşleşmelerin oranının 129% olduğunu gösteriyor; yani atletler geçtiğimiz haftasonu bolca sevişmiş!

Fazla prezervatif, yetersiz prezervatiften üstündür!

Rio atletler için 450.000 adet prezervatif sipariş etti: Bu sayı Boston, Berlin, Sydney’deki her yetişkine yetecek kadar prezervatif demek. 350.000 erkek prezervatifi, ve ilk olarak 100.000 adet kadın prezervatifi siparişi verilmiş. 2012 yılında Olimpiyat Komitesi sadece 150.000 adet dağıtmıştı.


Cinsellik hakkında bilimsel ve objektif bilgiye sahip olmak bir insan hakkıdır!

Atletler koçlarından cinsellik tavsiyeleri alıyorlar: Amerikan, altın madalyalı yüzücü Cullen Jones’a göre bazı koçlar babalık rollerini daha da ileri götürüp ‘çocuklarına’ karın doyurma taktikleri veriyorlar. ESPN’e söylediğine göre 2008 Beijing Oyunları’nda, koç çocukları oturtup cinsellikle ilgili bir konuşma yapmış.

Sevişmek ya da sevişmemek!

Bazı atletler için cinsel ilişki müsabakalardan önce bir motivasyon kaynağı olurken, diğerleri sevişmek için mücadelenin bitmesini bekliyor. Koçlar da gerekli gördükleri durumlarda; sokağa çıkma yasağı, içki yasakları ve farklı cinsiyetten insanların birbirlerinin odalarını ziyaret etmelerini yasaklayarak olayları kontrolleri altında tutuyorlar.

Rekor kırmak sadece sahada olmuyor!

1992 Oyunlarında masa tenisi oyuncusu kendi rekorunu kırdı. Olimpik masa tenisi oyuncusu Mtthew Syed Barcelona’daki, iki buçuk hafta süren ilk tecrübesinde hayatı boyunca o zamana kadar yaptığından daha sık seks yaptığını paylaşmıştı.

Ulusal dilimiz: Beden dili!

Tinder’dan önce, emaillerle eşleşiliyordu: 1992’de, Olimpiyat Komitesi atletlerin birbirlerine mesaj gönderebilmeleri için bir e-mail programı geliştirdi. Hatta programın tercüme etme özelliği de vardı. Böylelikle farklı ülkelerden atletler birbirleriyle iletişim kurabiliyorlardı.

Çatıda 5, evde 15!

Dış mekanda seks, Seoul’da yasaklanmıştı: 1998’deki olimpiyatlarda çatı katındaki terasta o kadar fazla prezervatif bulunmuştu ki, ‘resmi olmayan tüm spor aktiviteleri’ yasaklanmıştı.

Gel, gel atlete geeel!

Sydney’de olimpik bir genelev doğmuştu: 2000 olimpiyat oyunlarında yarıştıktan sonra olimpiyatların yapıldığı mekandan ayrılmak yerine, Josh Lakatos boş bir apartman dairesini aldı ve kendi evi yaptı. Ertesi hafta boyunca o eve bir sürü atlet girip çıktı. Bir noktadan sonra işler kontrolden çıktı ve Lakatos evinin bir geneleve dönüştüğünü farketti.

Komşuda pişer, bize de düşer!

2008 Beijing Oyunlarından sonra yapılan partiye Vince Vaughn, Steve Byrance ve isimleri verilemeyen başka ünlü isimlerin olimpiyat sporcularıyla partiye katıldıkları görülmüştü. Amaç sporcularla mı takılmaktı, bilinmez…

Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Henüz etiket yok.
bottom of page