Regl meselesi
Bugün Dünya Mestrual Hijyen Günü. Aynı zamanda Dünya Kadın Sağlığı için Aksiyon Günü.
1900’ların icadı menstrual pedler milli istihbarat operasyonunun bir parçasıymışcasına satılıyordu. Kadınlar eczanelerde bir kutuya ücreti bırakıyor, kimse kimseyle konuşmadan pedler alınıp kişiye teslim ediliyordu. Bu senaryo günümüzde ped paketlerinin bakallarda önce gazete kağıdına sarılması, sonra da siyah içi görünmez poşete atılıp müşteriye teslim edilmesinden çok da farklı değil.
Regl olma hallerindeki yandaşımız pedlerin yanına 1930’larda tamponlar katıldığında, yerleştirilirken kişi kendi cinsel organına dokunmak zorunda kalmasın diye kartondan aplikatörler ile çevrililerdi. O zamandan beri de değişime uğrasalar da, aslında birçok yönden aynı kaldılar. İlaçlar bile karton kutuya atılmadan önce hijyenik plastik ve gümüş folyo ile sarılıyordu…
Görsel: Hello Clue
Tamponlar bir devrim niteliğindeydi. Küçük, hışırdamayan, menstruatör (regl olan kişi) çıplakken gözükmeyen, hatta ve hatta cebe, çantaya, cüzdana sığan ve potansiyel ifşayı azaltan aparatlardı. Bedensel fonksiyonların ekonomik, sosyal ve en çok da politik bir mesele haline gelmiş olduğu dünyamızda bu insanlar regl olma süreçlerini, bu konu hakkında bilgiye erişimlerini ve birçok ülkede lüks ürün sayılan ped, tampon ve benzeri ürünlere erişimlerini nasıl yönetecekti?
Çantadan gizlice alınıp arka cebe ped atma operasyonları, insan kulağının duyamayacağı desibellerde ‘şşt ped var mı?’ soruları, ancak elini yumruk yaptığında avucuna sığacak boyutlarda tampon almalar… Söz konusu rahimler, vajinalar ve vulvalar olduğunda, neredeyse genetiğe işlemiş strateji geliştirebilme becerisi oluşmuştu regl olalarda…
Sorunun köküne mi, yoksa soruna yönelik oluşturulan stratejilere mi çözüm getirdiği bilinmez ama, ‘kanatlı mı kanatsız mı?’nın ötesine doğru ilerleyen ve ‘hijyenik’ ürünlerin gerçekten ne kadar sağlıklık ve ne kadar çevre dostu olduğunu sorgulayan bu yeni akım menstrual ürünler dünyasında, vajinaya sıkıştırılmış pamuk tıkamanın ötesine gitmeye yeltenen bir kaç yenilik de vardı: Zırhlı donlar, vajina hunileri ve ped 2.0’lar.
Zırhlı donlar, yani menstrual iç çamaşırları (bildiğimiz don), her bir katmanının farklı görevi olan dört katmadan oluşuyor. Shethinx’in ürettiği bu donlar, ister ped ya da tampona alternatif olarak, ister ped ya da tampon ile beraber akıntılara karşı önlem amaçlı kullanılabiliyor. Az, orta ve yoğun akıntılar için üç farklı katergoride birçok farklı modelde külot sunuyor. Fiyatları 30-50$ arasında değişiyor. Yıkanıp tekrar kullanılabiliyor.
Pedlerden memnun olan ama daha çevre dostu bir opsiyon arayanlar için de Lunapads markası yıkanabilen kumaştan pedler üretiyor. Kurulduğu günden bu yana 18 farklı ülkede 17.000’den fazla kız çocuğuna, 100.000’den fazla yeniden kullanılabilir ürün temin etti. Pads4Girls kuruluşyla ortaklaşa çalışan Lunapads, menstrual ürünlere hem çevreci bir alternatif sunuyor hem de söz konusu regl olmak olduğunda dünyadaki en büyük sorunlardan biri olan erişilebilirlik sorununu ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapıyor.
Pedler ve tamponlardan delirenlere vajina hunileri, menstrual kaplar, son birkaç yılda bir hayli popüler hale geldi. Ped ve tamponların aksine çevre dostular. Bir kap, iki yıla kadar kullanılabiliyor. Kişi regl olduğu dönemde kabı vajinaya yerleştiriyor, 12 saatte bir de değiştiriyor. Değişimler arasında sıcak su ile yıkanması yeterli oluyor. Regl dönemleri arasında da kokusuz sabun ve sıcak su ile yıkanıp özel çantacığında saklanabiliyor. Sporcuların ve çok yoğun çalışanların hayat kurtacısı bellediği bu kaplar gerçekten de delirince kafaya takılası hunilere benziyor.
Görsel: critic co
Bu kaplardan bahsettiğimde sıkça sorulan bir soru, ‘tamam içeri soktuk, nasıl dışarı çıkacak, içeride kaybolmaz mı?’ oluyor. Aynı soru tamponlar için de soruluyor gerçi. Vajinanın uçsuz bucaksız bir boşluk olduğu düşünülüyor olsa gerek… Vajina ve rahim arasında serviks denilen ve bir objenin (ya da organın) içinden geçemeyeceği bir yapı var. Yani hayır, kaplar vajinada kaybolamaz. Tampon kullanıyorsanız ve ipini koparır (ki kolay değil) ya da ipiyle beraber vajinaya sokuverirseniz, o zaman ıkınarak çıkarmayı deneyebilir, olmuyorsa da doktora gitmek durumunda kalabilirsiniz. Ama doktor tutup da akciğerlerde aramaz o tamponu- yine vajinadadır, azcık derine kaçmıştır o kadar.
Bir kısım tampon ‘bekareti bozar mı?’ sorularıyla bocalarken, bazılarımız vajinamızdaki tamponları çıkarmakla uğraşıyoruz. Kimileri hijyenik ürünleri ücretleri sebebiyle alamadığı için vajinasına bez parçaları ya da kağıt peçeteler sıkıştırırken, kimilerimiz utandığımız için arkadaşlarımızdan almalarını rica ediyoruz. ‘Arkama baksana’, ‘havuza giremem üşütmüşüm de’, sorunsalları bir yana, regl olduğu için yataktan çıkamayanlar öteki yana… Regl olmak için gün sayanlar, regl olmamak için yalvaranlar, regl diyemeyenler, regl olurken turşu kavanozu açamayacağına inananlar, regl olduğu için okula gönderilmeyenler, regl olduğu için zorla evlendirilenler… İşte bu yüzden regl olma süreci bir mesele, regl olma meselesi de sadece bir hijyen sorunsalı değil, erişim ve insan hakları meselesidir.
Okullarda ücretsiz ped istasyonları olmalıdır. Hapishanelerde ücretsiz ped dağıtılmalıdır. Regl kelimesi TDK’ya doğru şekliyle eklenmelidir (en güncel aramalarda kelime bulunamamaktadır). Regl olmak sadece bir biyolojik süreç olarak değil, kültürel bir mesele olarak ele alınmalı, ve yapılan bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları kapsamlı ve kapsayıcı olmalıdır. Regl olmak kamusal mesajlarda çiçekler ve kadın olmak ile özdeşleştirilmemelidir. Kendini her kadın hisseden regl olmayabilir, olamayabilir; her regl olan kadın gibi hissetmeyebilir.
Comments